Ertugrul Bircan Copur

August 20, 2021

2021'den kimi albümler - 21 Ağustos

Selamlar.

Bu sefer biraz değişik gireceğim. Tuhaf gelecek belki ama müzik dinlemenin de, keşfetmenin de gittikçe kolaylaştığı zamanımızda, bir şekilde gelip de bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Bültene abone olanların sayısının arttığını görmek, devam etme motivasyonu sağlayan en önemli etmenlerden bir tanesi benim için. Her zaman olduğu gibi, yine (çoğunlukla) metal müzik ile ilgili zırvalarımın ilgisini çekebileceğini düşündüğünüz eşe, dosta bir şekilde duyurabilirseniz sevinirim.

Onun dışında yine koşturmacalı bir dönemden geçiyorum - bazen hiç bitmeyecek gibi hissediyorum. Umuyorum ki uzun bir zaman için son defa şehir değiştiriyoruz. Eylül ayından itibaren yolunuz Berlin'e düşerse, bir bira içelim derseniz bana ulaşabileceğiniz kimi yollar buralarda bir yerde mevcut. Bu koşturmacanın içinde dün (20 Ağustos) öylesine albümler çıktı ki hepsini henüz dinleyemedim ve bu beni biraz geriyor, haha. Bir sonraki bültende onlardan bahsederiz, şimdilik geride kalan iki haftada nelere kulak kabarttım, neler biraz parladı bakalım dilerseniz.

a0976292344_10.jpg


YAUTJA - The Lurch (bandcamp)

Yılın ciddi anlamdaki manyaklıklarından birisi „The Lurch". Nasıl tarif edebileceğimi tam bilmediğim YAUTJA müziği (bu noktada bir parantez açıp Metal Archives’da grubun türünün Grindcore/Sludge Metal olarak geçtiğini belirteyim mesela - gerçi burada çok daha fazlası var, o kesin) oradan oraya savrulup duruyor ve savrulurken ağız burun kırmayı da ihmal etmiyor. Bir bas, bir gitar ve bir davuldan oluşan YAUTJA bu çekirdek kadrosuyla hem hardcore, hem death metal, hem sludge metal sevenleri ayrı ayrı cezbedebilecek işler yaparken, bu rengarenk dayağın asıl yıldızı ise kesinlikle albümün davulları. Son yılların üretken gruplarından birisi olan THOU’da da baget sallayan Tyler Coburn tüm bu çılgınlığın içinde bile bir şekilde ön plana çıkmayı başarmış. Tek eleştirimin keşke kırk beş değil de otuz beş dakika civarında olsaydı demek olabileceği „The Lurch“ bir şekilde kafa göz dağıtmak için mutlaka dinlenmeli.

KING WOMAN - Celestial Blues (bandcamp)

Kristina Esfandiari’nin solo projesi olarak başlayıp sonradan bir gruba evrilen, 2017’deki çıkış albümü „Created in the Image of Suffering“ ile adından epeyce bir söz ettiren KING WOMAN ikinci albümüyle bence o albümü geride bırakmayı başarmış bile. Esfandiari’nin yumuşak fısıltılar, çığlıklar, sert vokaller arasında çok geniş bir yelpazede gidip gelen harika vokalleri elbette ki grubun en önemli kozu hala; ancak bu defa besteler de eskisine göre daha kuvvetli. Grubun o kıyamet atmosferini hissettiren post-metali eskisine göre daha da kuvvetli ve altı dolu tınlıyor. Yine de belirtmek gerekir ki müzik çoğu zaman oldukça indie tatlar barındırmaya devam ediyor ve gidip gelen alternatif rock kokuları kendilerini pek saklama ihtiyacı duymuyor. Son olarak albümün Lucifer etrafına dönen bir temasını olduğunu, bu tema üzerinden yapılmış kapağı ise müzikle pek bağdaştıramadığımı söyleyeyim. Albümü dinleyin ama yine de.

РОЖЬ - Вечное (bandcamp)

Harika Albümk’ü ile bülten yayınlama konusunda bana ilham kaynağı olan Batu Bekmen’in „abi senlik bir şey buldum, sıfır eğlence müziği tam“ diyerek bana tavsiyelediği РОЖЬ (çavdar demekmiş, ilginç bir grup ismi), „Вечное“ ile (bu da sonsuz demekmiş) gerçekten de eğlenceden alabildiğine uzak bir atmosferik black metal yapıyor. Yapıyor yapmasına da, yola çıkış amacının black metal yapmak değil de daha çok yaşam enerjisi emmek olduğu, albümdeki ilk metal öğelerinin albümün onuncu dakikası civarında kendini göstermesiyle belli oluyor. Amacı tatsız olsa da projenin tek elemanı Vladimir Frith dersine çok iyi çalışmış. Şarkılar uzun süreli ve türe aşina olanları şaşırtmayacak biçinde kimi pasajların uzun süreli tekrarlarına tanıklık ediyoruz fakat bu pasajlar hep yeterince zengin ve ilgi çekici; böyle olunca kendinden bıktıran değil, aksine akıp giden şarkılar kalıyor elimizde. Muazzam kapağın da yaratıcısı olan Olga Volgina’nın son şarkıdaki konuk vokalleri de albüme bir tutam daha zenginlik katıyor. Frith albümü evinde kaydedip düzenlemiş ama gayet de iyi bir iş çıkartmış doğrusu.

JAKUZİ - Açık Bir Yara EP (bandcamp)

En sevdiğim Türkiyeli müzik oluşumlarından biri olan, iki albümünü de ayrı ayrı hatmettiğim JAKUZİ’yi bültene dahil etmek açıkçası aklımda yoktu ama daha önce PERTURBATOR da yazdığımı hatırlayınca etmemek saçma geldi. Aslında çok fazla yazacak bir şey de yok bu EP hakkında - bildiğimiz, sevdiğimiz (sizi de dahil ettim evet) JAKUZİ synthwave’i yine burada. Maalesef ki dokuz dakika civarında, tadı damakta kalan bir kayıt „Açık Bir Yara“, ancak içerdiği iki şarkı da grubun sağlam işlerinden bence. Albümü dört gözle bekliyorum.

a0952999083_10.jpg


CRAVEN IDOL - Forked Tongues (bandcamp)

İtliğimi farklı tarzlarda tercih ettiğim için çok fazla dinlediğim, özellikle yeni grup ya da albüm kovaladığım bir tarz değil black/thrash ama her sağlıklı genç gibi benim de arada bir deri yeleğimi giyip, dikenli bilekliklerimi takıp şişe bira içtiğim zamanlarım oluyor. Bu sekanslar sırasında şimdiye değin açıkçası çok da özel işler yapmadığı için pek yüzüne bakma ihtiyacı hissetmediğim CRAVEN IDOL, „Forked Tongues“ ile işleri değiştirmeyi başardı biraz. Kütür kütür bir biracılıkla açılan albüm sonlara doğru işin thrash tarafını elden biraz bırakıp daha yoğun, daha karanlık suları keşfe çıkıyor ve adeta „ben sırf serserilik için gelmedim“ diyor. Biraz daha derinlemesine bakacak olursak ise hem vokal, hem gitar görevlerini yürüten Immolator of Sadistik Wrath nam kardeşimiz (yürü be) benim için albümü sürükleyen etmen oldu. Özellikle vokallerin alışılageldik black/thrash albümlerine göre daha varyasyonlu olması, kapılınması çok kolay olan tekdüzelikten usta bir şekilde kaçınmış olması albümün tekrar dinlenilebilirliğini epeyce arttırıyor.

Djevel-2021.jpg


DJEVEL - Tanker Som Rir Natten (youtube)

Bazen arkaya dümdüz, iyi icra edilmiş ikinci dalga black metali açıp beyninizin açma-kapama tuşunu yavaşça sıfır pozisyonuna getirmeyi seviyor musunuz siz de? Elbette yaz aylarında bu biraz daha zor oluyor; kışın dışarıda kar yağarken loş bir odada, yalnızca masadaki kurukafanın üzerinde yavaşça eriyen mumun titrek ışığıyla aydınlanan kadehinizden bir yudum kırmızı şarap alıp… dur ya, başka bir şey anlatıyordum ben. „Tanker Som Rir Natten“ epeyce bir kış albümü aslında, onu diyecektim. Kıvamında melodik, kıvamında soğuk, kıvamında şeytani, genel olarak her şeyi kıvamında bir iş çıkartmış DJEVEL - gerçek hayatta bir denyo olsa da müzikal anlamda laf edilemeyecek Faust’un pürüzsüz ataklarıyla bezediği davulları sanırım en iyi tarafı bir de üzerine. Tek sıkıntısı albümün tam elli yedi dakika olması ve aslında bunun on dakikasının rahat kırpılabilecek olması. Galiba bültende huysuz ihtiyar gibi çok takıyorum bu albümlerin gereğinden fazla uzamasına. En basit şeyi on cümleyle ancak anlatabilen bir insan olarak da tuhaf yani sanki bu biraz, haha.

a3325013622_10.jpg


DISKORD - Degenerations (bandcamp)

Bu son iki haftadaki en sevdiğim keşiflerden bir tanesi de Norveçli DISKORD oldu (grup baya yirmi senelikmiş bu arada, daha önce hiç duymamış olmamı açıklayamadım). Sonradan iyice metalin siyah tarafına yönelsem de hayatının bir dönemini ATHEIST, PESTILENCE, DEMILICH arasında kaybetmiş bir insan evladı olarak DISKORD beni o güzel (?) günlere geri götürdü. Prodüksiyonundan bestelerine, zil tonlarına kadar her şey buram buram 80’ler sonu, 90’lar başı „jazzy“ teknik death metali kokuyor. Onlar kadar teknik, onlar kadar farklı ve onlar kadar akılda kalıcı. Elbette ki 2021’de bu yapılanlar artık çığır açmıyor; ancak bu kadar iyi yazılmış ve icra edilmiş teknikaliteye de fazla rastlanmıyor. Yukarıda ismini verdiğim üç grupla herhangi bir alakanız varsa „Degenerations“ı dinlemediğiniz her an çok şey kaçırıyorsunuz. Son olarak da, müzikal olarak o kadar övdüm fakat söylemeden de geçemeyeceğim: bu kapak nedir allaseniz ya.

Bu albümleri de ekleyince yıllık listem şu şekilde oluştu şimdilik: https://world.hey.com/ebcopur/kabaca-sirali-rastgele-liste-muzik-21-2bec8a49

---------

Evet, bu haftalık da bu kadar. Her zamanki gibi eğer ilgisini çekecek eşiniz dostunuz varsa iletmeyi, onlar da bültene kaydolana kadar kendilerini rahatsız etmeyi ihmal etmeyin. Hatta Twitter adresime de beklerim.

Makul kalın.

- B