Efsanevi BOLT THROWER'ın bir nevi devamı olan MEMORIAM'ın ilk albümü beklentiyi fazla yükseltmişti. Sonrasında biraz yavaşladılar ve otomatiğe bağladılar sanki - her yıl albüm basmak kolay değil. Çok bir şey ummayarak açtım ama "To the End" beklediğimden iyi çıktı doğrusu. Alıştırdıkları kalıpları esnetmişler, epey dinlenilesi bir death metal albümü olmuş.

Thrash ile olan alakam çok sınırlı olduğu için fazla övülse bile thrash albümlerini dinlemeye pek öncelik vermiyorum, CRYPTOSIS gibi istisnalar hariç. ENFORCED'u bu kadar bekletmesem daha iyi olurmuş sanki ama. Retro havasıyla, crossover etkileşimli olmasıyla beni bile yakaladı. Thrash sevenler dinlemiştir zaten şimdiye ama ben de bahsetmiş olayım.

Karartılmış sludge bence gerekli değeri göremeyen bir tür. Elbette icra eden çok fazla grup olmamasının da etkisi var bunda; etrafta birkaç tane daha LORD MANTIS olsa belki öveni, seveni daha bol bulunurdu. Her neyse, DEMANDE À LA POUSSIÈRE'in ikinci albümüyle adını ilk defa duydum ama takibe alacağım, bence çok iyi bir çıkartmışlar.

Bu İsviçreli black metalci arkadaşlar da biraz seri üretim albüm yapanlardan. Ortalama bir çizgide gidiyorlar bana sorarsanız; biraz daha parlak bir iş yapsalar şimdiye kadar daha büyüyebilirlerdi, zira imajlar falan tam bu dönemin işi. Vokaller hariç CELESTIA - MORTIFERA'nın çılgın attığı dönemin Fransız black metalini sevenleri tatmin edebilir en azından.

Bir dönem post-black metal etiketli ne görsem üzerine atlardım ama DEAFHEAVEN'ın popülaritesi sağ olsun o günler artık geride kaldı. Bu elemanlar biraz dikkatimi cezbetmeyi başardı yine de. Çok orijinal bir şey sunuyorlar mı derseniz hayır; ama bu sonucun kötü olacağı anlamına gelmiyor elbette. MERRIMACK'te de çalan Johannes Judicaël'in projesiymiş, bir göz atın bence.

RORCAL / EARTHFLESH - Witch Coven (bandcamp)

Muhtemelen gerekenden fazla sevdiğim ("Muladona"yı şurada övmüştüm mesela) RORCAL'ın itiraf etmem gerekirse adını ilk defa burada duyduğum EARTHFLESH ile ortaklaşa yaptığı bir kısa albüm "Witch Coven". On beşer dakikalık iki şarkıdan oluşuyor. RORCAL'ın o kopkoyu, karanlık sludge'ını seviyorsanız bunu da seversiniz bence, zira çok yeni bir şey yok.

Bu albümleri de ekleyince yıllık listem şu şekilde oluştu şimdilik: https://world.hey.com/ebcopur/kabaca-sirali-rastgele-liste-muzik-21-2bec8a49

------------------------

Madem oyun dedim girişte, beni kendine esir eden DISCO ELYSIUM'dan da bahsedeyim iki satır.

Bir tür detektiflik RPG'si diyebiliriz oyun için sanırım ama daha önce oynadığım hiçbir şeye de tam olarak benzemiyor. Hafızamızı kaybetmiş, adımızın bile ne olduğu konusunda bir fikrimiz olmayan bir şekilde darmadağın bir pansiyon odasında uyanıyoruz oyunun başında. Ama uyanmadan önce limbik sistemimiz ile beynimizin primitif kısımlarının aralarında tartışmasını dinliyoruz. Klasik bir RPG'nin aksine, dağıtabildiğimiz beceri puanlarımızı beynimizin değişik kısımlarına dağıtıyoruz ve bambaşka işlevleri olan bu kısımlar bize bazen destek, bazen köstek oluyorlar araştırma boyunca.

Bir de bu tuhaflıkların sosyopolitik olarak karmakarışık bir dünyada geçtiğini, seçimlerimiz sonunda komünizmden ırkçı faşizme kadar birçok eğilime sahip olabildiğimizi falan düşünün. Hatta cinayetin altında da politik sebepler var gibi gözüküyor. Yoksa yok mu?

Çok uzattım. Sayfalarca diyalog okumaya üşenmiyorsanız mutlaka oynayın DISCO ELYSIUM'u. Oynadığım en iyi birkaç oyunun arasına girdi şimdiden, konsolda oldukça problemli olsa da.

Bülten ilginizi çekiyorsa, dur bak bu da beğenir diyorsanız arkadaşlarınıza da iletebilirsiniz. Hatta Twitter adresime de beklerim. Esen kalın.